14 Nisan 2023

Sevgili ve Sayın Üyeler

Türkiye Yayıncılar Birliği, 1995'ten beri her yıl 'Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri' verir. Hani keşke ülkemizde böyle bir sorun olmasa, ve böyle bir ödül verme  gereği duyulmasa demek geliyor hepimizin içinden… Ama şimdilik maalesef böyle. Bu seneki ödül sahipleri arasında PEN Türkiye de var.  Her yıl  bir yazara sunulan  Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü bu yıl,  iki yazar kuruluşuna verildi. PEN Türkiye ve Türkiye Yazarlar Sendikası’na… Her yıl bir yayınevine verilen ödülü bu yıl Günışığı Kitaplığı aldı.Bu yılın Emek ödülü ise Malatya'daki Fidan Kitabevi'nin oldu…

12 Nisan Akşamı Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene  bir çok üyemiz katıldı. Önce  Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ten  2022’ye ilişkin yayın raporunu ,  akıl almaz yasaklar, baskılar,  uygulanan sansüre ilişkin  gerçekleri dinledik. (Türkiye Yayıncılar  Birliği sitesinden  ulaşabilirsiniz.  Törene ilişkin basın bültenini sitemizde bulabilirsiniz.) Ben burada,  kayda geçsin diye törende yaptığım konuşmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri, için Yayıncılar Birliğine teşekkür ettikten, Derneğimizin kurucusu Halide Edip Adıvar’a, 12 Eylül faşist darbesinden sonra  yeniden açılmamızda öncü görevini üstlenen Yaşar Kemal ve Aziz Nesin’e minnetimizi belirttikten sonra  2015’ten derneğin başkanlığını üstlendiğimden beri, her an yanımda olan , bana el ve omuz veren yönetim kurulundaki arkadaşlarıma teşekkür ettim. Sağ olsunlar, var olsunlar! Konuşmamın sonrası şöyle:

“Zor zamanlardan geçiyoruz. Dünyada da bizde de…

Şu son yıllarda en çok şiddeti gördük. Ayırımcılığı gördük. Bize benzemeyenin, bizim gibi düşünmeyenin ötekileştirilmesini gördük.   Eleştiriye tahammülsüzlüğü, ihaneti gördük. Yalanı, talanı, tehdit, baskı ve yasakları gördük...

Son yıllarda Tüm dünyaya egemen olan bir virüsün, kimi ülkelerde hele hele otoriter, baskıcı, totaliter rejimlerde nasıl bir fırsata dönüştürüldüğünü gördük…

 Daha yenilerde ise ülkemizde insan yaşamını, doğayı, yerle bir eden depremleri gördük. Sadece fayların kesip biçtiği toprakların sarsıntısından  değil, ülkemde birbirinin ardı sıra yaşadığımız depremlerden söz ediyorum. Meclisi, Parlamentoyu yok sayma; tek şahıs rejimini yerleştirme depremi… Liyakatsizlik depremi… Rant ve çıkar uğruna, bilimi ilmi karalama, cehaleti yayma ve yüceltme depremi.  Adaleti ve vicdanı yok sayıp, hak ve hukuku yerle bir etme depremi… 20 Yıldır kindar ve dindar kuşaklar yetiştirme;  ekonomiyi çökertme, gençleri  gelecekten  korkutma; iletişim araçlarını kısıtlama, baskı altına alma depremi! İnsan onurunun, İnsanlık onurunun çiğnendiği depremden söz ediyorum.

Demokrasilerin olmazsa olmaz koşulu olan Eşitliği, Laikliği , Toplumsal Adaleti ve Ulusal Bağımsızlığı ortadan kaldırıp, Cumhuriyet  ilkelerini,  M. K. Atatürk’ün ideallerini , aydınlanma devrimini kemire kemire güç sahiplerinin uygulanmakta oldukları KARŞI DEVRİM den söz ediyorum…

Evet acı çekiyoruz ama mücadeleden de vaz geçmiyoruz.  Korkmuyoruz.  Mücadeleyi sürdürdükçe korkmuyoruz. Mücadeleyi sürdürdüğümüz için korkmuyoruz. Yaşama sevincini yok etmeye de yönelik  her haksızlığa , her baskıya, her şiddete göğüs gererek,  işimizi en iyi biçimde yapmaya çalıştığımız sürece yalnız olmadığımızı biliyoruz. Çünkü dayanışmanın  gücünü de gördük, bu güce inanıyoruz.

Ve asla umutsuz değiliz. Haksız yere hapiste olan tek düşünür,  tek yazar, tek gazeteci varsa bile hepimizin  hapiste olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle mücadeleyi sürdüreceğiz. Gerekirse her tür kimlikten arınıp sadece ve sadece insan olduğumuz için... İktidardakilerin bize dayattıkları nefret diline karşın, baskıcı, itham eden, azarlayan, küfür eden diline karşın ayırımcı diline karşın… Bütün bunlara inat, bir arada çalışarak hayatı savunacağız. … yaratıcılığı, düşünce ve ifade özgürlüğünü, toplumsal adaleti, çok sesliliği , çok renkliliği  savunacağız… Size söz veriyoruz! “

Hepinize sevgi ve Saygılarımla

Zeynep Oral

Başkan - PEN Türkiye

Share Box
Zeynep Oral