Ciğerhun'un Şafağı

6 Nisan 2008, Pazar

Devrimci Kürt şairi Ciğerhun (1903-1984) Mardin'in Gercüş İlçesinin (şu anda Batman'a bağlı) Hesar köyünde doğdu. Asıl adı Şeyhmus Hasan'dır. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Ciğerhun küçük yaşta anasız babasız kalır ve yoksul ablasının yanında yaşamaya başlar. Ancak çocukluğunda, varsıl ağaların yanında çobanlık, ırgatlık yapmak zorundadır. 1. Dünya Savaşı şartlarında Suriye'deki Kamışlı yakınındaki Amud köyüne gider. Yaşam Mardin'den farksızdır. Okuma tutkusu onu oralarda dinsel eğitim veren medreselere yönlendirir. Ve zor şartlarda cami imamı belgesi alır. Ciğerhun köy köy dolaşabilecek, köylülerin yaşamını daha çok tadabilecektir.
Ciğerhun'un çocukluk yaşından beri sınıf çelişkilerini yaşayarak büyümesi, onu 1924'de yazmaya başladığı şiir'de ezilenlerin safına kor. Onun kullandığı rumuz bundan böyle "Ciğerhun (ciğerikanlı)"dır. Tüm yazdıkları, genelde dünya yoksulları özelde tarım emekçilerinin çektikleridir: "Hey ırgat ırgat ırgat/ Orağa kalmadı iş// Kızıl buğdayın orak mevsimi/ Homurdanıyor biçerdöğerler/ Irgatlar sarmış çevresini/ Mal sahibinin kördür gözleri// Hey ırgat ırgat ırgat/ Orağa kalmamış iş (...)"
Çektiği acılar nedeniyle toplumcu bir dünya görüşüne sahip olan Ciğerhun, Marksizm-Leninizm'i öğrenince eşitsizlik karşısında daha güçlü bir duruş gösterir.Onun özgürlük anlayışı, sınırların olmadığı, emeğin-emekçilerin yönettiği bir dünya yaratmaktır: "(...)Egemen olacağız demire/ Tanıyacağız birbirimizi/ Biz tüm yaşayanlar/ Toprağı deşip çıkartacağız içinden/ Gizli olan ne varsa./ O zaman ey güzel su, duru su!/ Herkes için mülk, mal olursun/ Zulüm ve zorbalığın kalmaz hiç(...)"
Ciğerhun, dünya görüşü ve imgelerini tüm dünya yoksulları için seçer. Son ereği sömürünün olmadığı bir dünya yaratmaktır. Tüm ezilenler ezenlere karşı birleşmelidir, bu birleşme ağa, bey, molla, şeyhlere başkaldırı için olmalıdır: "Kardeşlik buysa, istemiyoruz böyle kardeşliği/ Eşek semerine bağlı kaldıkça yularımız/ Onlar ağa, bey; bizler zayıf, köle,/ Onlar düşmanın, biz de onların rençperleri oldukça.../ Hey işçiler, köylüler, ne zamandır, kalkın yeter// Ne güne dek ağa ve beylerin işçileri olacağız/ Ne güne dek köpeklerin ayakları arasında kemik?(...)"
Savaşa karşı, barış yanlısıdır Ciğerhun.Çünkü o biliyor ki tüm savaşların asıl galibi varsıllardır ve yine o biliyor ki tüm savaşların kaybedeni yoksullardır. "Yiğit arkadaşlar, güzelim gençler barış ister/ Gül, çiçek, gülnaz ve nesrin barış ister(...)Sevenler, Şirin'le Zin barış ister(...)Düğün-halay mı; yoksa savaş mı istersiniz?/ Bahçe, bostan, bağ mı; yoksa savaş mı istersiniz?(...)" Toplumsal gerçekçi bir Kürt şairi olan Ciğerhun, tüm ezilenlerin kurtuluşunu istemekle evrenselleşen bir edebiyatçıdır: "Doğu cennet bağının gülüyüm/ Güneşim, ışıdım karanlığında gecenin/ Fışkırmışım çağın sinesinden/ Fırat'ım, geniş tarihlerden geldim/ Hayat doluyum, güzel yaşamak isterim/ Bin dokuzyüzlerde yeşeren bir ekinim/ Yıldırımım, çok kıvılcımlı, bulutla gökgürültüsü/ Görkemli bir sesle geliyorum vatanın göğünden/ Selim ben, dalgalarla çağlarım/ Yenilemek isterim toplumumu(...)"
Evet, evet! Şiirlerinde "Kimim Ben?" diyen Ciğerhun'a verilecek en iyi yanıt, onun evrensel bir ozan olduğudur!

Share Box