Bir şiir niye kanar?

12 Mart 2020, Perşembe

Çağrılmayan Yakup’un niye çağrılmadığını soracak kimse kalmadı.

Edip Bey yok, Asmalımescit’in Yakup’u da gideli epey oldu, “şenlik bitti,

bir acı yel kaldı bahçede yalnız”. Kitaba döneceğiz ve ona soracağız yeniden.

‘Sahi, Yakup niye çağrılmamıştı?’

Bir şair olduğu kadar bir şiir kişisi de olan ve öyle de sevdiğimiz,

yine Edip Cansever’in şiiriyle de daha çok sevdiğimiz “Ah güzel Ahmet abim benim”,

hem varlığıyla hem eylemiyle hem şiiriyle sanki

Edip Bey’in “Mendilimde Kan Sesleri”ndeki Ahmet Abi’dir. Ahmet Telli’dir.

Ahmet Telli, belki de yine bir başka Ankaralı’nın, Adnan Azar’ın,

konuştur beni/en çok sustuğum yerden kanıyorum” dediği gibi yazmıştır.

Kanayan şiiriyle sözcükleri konuşturmak, dilsizlerin dili, suskunların sesi

olmak için yazmıştır.

‘Mecbur’ şiir yazmıştır.

Bazı yaşamlar, bazı yazılar, bazı şiirler ‘mecbur’dur çünkü.

Şiir gibi ‘güzel suçlar’ı işlemeye ‘mecbur’ şairlerdendir.

Ergin Günçe Hocamızın, “Güzel suçlar işledin, bir tarih oldun artık”

dizesi de, onun hem şiirini hem kişiliğini hem de suçunu ve bu suçun

güzelliğini bildirmek için yazılmıştır.

PEN Türkiye 2020 Şiir Ödülü’nü bu ‘güzel abimiz’e sunarken,

Ahmet Telli’yi de insanın, şiirin, yaşamın onurunu koruyan

aydın ve şair kimliğiyle selamlıyor, kutluyoruz.

PEN Türkiye  

Share Box